|
BÜLTENLERİMİZ |
Su, varlığı, sesi ve akışıyla hayat kaynağımızdır. Suyun en güzel aktığı yerdir toprak. Çünkü, bu akış hareketlendirir toprağı, can verir geçtiği yerlere, topraklarımız su ile bereketli su ile verimli… Ancak üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz, ne yazıkki sanıldığı gibi su zengini bir ülke değil. Çünkü, bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başına düşen yıllık su miktarının 8bin ile 10 bin m3 olması gerekiyor. Türkiye’de ise bu rakam 1500 m3 civarında. 2025 yılında nüfusumuzun 80 milyon olacağı düşünüldüğünde kişi başına düşen su miktarının 1300 m3’e kadar ineceği tahmin ediliyor. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda gelecek nesillere sağlıklı ve yeterli su bırakabilmek için kaynaklarımızı akılcı kullanmamız gerek. Su ve toprağın yanlış ve bilinçsiz kullanımı tarihte birçok uygarlığın yok olmasına, verimli alanların çoraklaşmasına neden olmuş. Toprağımıza emek veren, değer katan, geleceğimizi hazırlayan çiftçilerimize bu konuda büyük görevler düşüyor. Bilinçli ve dikkatli kullanımı, toprağımızın susuz kalmasını önleyecek. Ülkemiz kurak ve yarı kurak iklim kuşağında yer aldığından tarım alanlarımızda sulama büyük önem taşır. 1950’lili yıllarda topraklarımızın 0,5 milyon ha’nın sulanabilirken bugün 11 milyon ha alanda sulama yapılıyor. Yeni sulama projeleriyle 7 milyon ha alan daha sulamaya açılması bekleniyor. Sulamayla tarımsal üretimde %100 verim artışı sağlanırken uygun sulama yapılmadığında çölleşme riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Zira ülkemizin ve ortadoğunun bazı bölgeleri yanlış ve aşırı sulama nedeniyle tuzlaşma ve çölleşme problemi yaşıyor. Sulamada önemli olan doğru sulama yöntemidir. Yani suyun en kolay ve randumanlı bir şekilde kök bölgesine depolanmasını sağlamaktır. Eğer doğru sulama yöntemi seçilmezse  sulama randumanı düşer, taban suyu düzeyinde yükselme görülür, tuzluluk, erozyon gibi sorunlar ortaya çıkar. Sulama yönteminin seçiminde su kaynağının konumu, sulama suyunun debisi, kalitesi, toprağın su alma hızı, derinliği, taban suyu durumu, drenaj ve tuzluluk şartlarıyla arazinin eğim derecesi, iklim özellikleri, bölgede uygulanan tarım şekli ve ürünün değeri gibi ekonomik faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Sulamaya toprağın kullanılabilir su tutma kapasitesinin %50’si tüketildiği zaman başlanmalı, sadece ihtiyaç duyulduğunda sulama yapılmalıdır. Buharlaşmayı önlemek için günün serin saatlerinde sabah 8’den önce ya da akşam 7’den sonra sulama yapılmalı, hava durumu sık sık takip edilerek rüzgarlı ve yağmurlu günlerde sulama yapılmamalıdır. Topraklarımızı iklim değişikliklerinin etkilerine karşı korumak için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan tarımsal kuraklık eylem planı da tarımda su kaynaklarının etkin biçimde kullanımına yönelik, orta ve uzun vadede alınıcak önlemleri içeren planda sulama sistemlerinin iyileştirilmesi, kuraklıktan daha az etkilenen tür ve çeşitlerin belirlenmesi, su ve enerjiden tasarruf sağlanmasına yönelik tedbirler yer alıyor. Bugün olduğu gibi gelecekte de daha yüksek verim, daha kaliteli ürün için yapılması gereken doğru ve bilinçli uygulamadır. Yanlış uygulamalarla toprağımızı susuz bırakmayın!..
KAYNAK: http://www.tarimtv.gov.tr/VD277_tarimda-su-kullanimi.html
.
|
|