|
|
SALİHLİ
HAVA DURUMU |
|
|
|
|
|
|
|
|
İçerikYükleniyor!
TÜRKİYEDE ÇEVRE VE TAŞKIN DURUMLARI |
Türkiye’de çevre konusu oldukça yeni bir konudur. “Çevre” terimi ilk olarak 1982 Anayasası’nın 56. maddesinde yer almış ve 1983 yılında Çevre Kanunu hazırlanarak yürürlüğe girmiştir. Bunu müteakip, Çevre Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca pek çok yönetmelik hazırlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmelikler içinde DSİ görev ve sorumlulukları açısından en önemlileri “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” ile “Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği”dir. Sosyoekonomik kalkınmaya bağlı olarak gelişen çevre sektörü bünyesinde su kaynakları gelişimi projelerinden ÇED yönetmeliği kapsamına girenler için çevresel etki değerlendirme çalışmaları ÇED mevzuatına uygun olarak kuruluşumuz tarafından yapılmakta veya yaptırılarak koordine edilmektedir. (Konya-Çumra III. Merhale Projesi, Mersin-Tarsus Projesi vb.). Ayrıca diğer faaliyetlerin Bakanlıkça gerçekleştirilen toplantılarına da katılım sağlanmaktadır. Planlama Raporları içerisinde Çevresel Etki Değerlendirmesi başlığı altında projelerimizin çevreye olabilecek etkileri incelenmektedir.
1979 yılından beri DSİ, kendi geliştirdiği projeleri için güvenilir ve doğru ölçüm metotlarıyla su kaynaklarının kalite izleme çalışmalarını değerlendirmekte, işlemekte ve Su Veri Tabanında depolamaktadır. Halihazırda, 1308 adet su kalite izleme istasyonunun %41’i genel, %59’u içmesuyu maksatlı olarak izlenmektedir. Aynı zamanda diğer ilgili kuruluşlarla birlikte kirlilik araştırma projeleri hazırlanmaktadır. Kuruluşumuzca küçüklü büyüklü nehir ve göl havzalarında yaklaşık 30 adet kirlilik araştırma çalışması yapılmış ve ilgili kurum ve kuruluşlara gönderilmiştir. Çevre ile ilgili ulusal ve uluslararası kuruluşlarca yapılan çalışmalar (Barajlar ve Kalkınma Projesi, Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi, Ramsar Sözleşmesi vb.) izlenmekte, talep edilen bilgi, veri ve raporlar hazırlanarak ülke çapında yerüstü ve yeraltı su kaynakları kalitelerinin sürekli olarak izlenmesine yönelik faaliyetler sürdürülmektedir.
Su kalitesi bozulmakta olan nehir havzalarında Su Kalitesi Yönetim Planları hazırlanarak ilgili tüm kurum ve kuruluşlara gönderilmektedir. Büyük Menderes, Ergene, Susurluk Havzaları Su Kalitesi Yönetimi Raporları bunlara örnek olarak verilebilir.
Kuruluşumuz tabii hayatın korunmasına büyük önem vermekte ve bu doğrultuda gerek tek başına gerekse ilgili kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde “Su Kaynaklarının Sürdürülebilir Gelişimi” yaklaşımı içerisinde çalışmalar yapmaktadır. Bu amaçla geliştirilen projelerin başlıcaları; Manyas Projesi, Mucur-Seyfe Ekoloji Koruma Projesi, Sultan Sazlığı Develi Projesi’dir. Bu projelerden Mucur-Seyfe Ekoloji Koruma Projesi DSİ’nin çevre sektöründeki ilk projesidir.
Su ve toprak kaynaklarının “sürdürülebilir kalkınma” ilkeleri çerçevesinde, ülkemizin şart ve imkanları göz önünde bulundurularak geliştirilmesi ve akılcı yönetilmesi yolunda DSİ Genel Müdürlüğü olarak büyük bir çaba göstermekte gerek çevresinde yaşayan insanlar gerekse içerdiği canlı toplulukları açısından büyük önem taşıyan sulak alanların korunup geliştirilmesine büyük önem vermektedir. DSİ Ulusal Sulak Alan Komisyonunun bir üyesi olup, sulak alanlarla ilgili yürütülen gerek koruma bölgeleri tespiti çalışmalarına gerekse sulak alan yönetim planı hazırlanması çalışmalarına katılmaktadır. Ramsar Taraflar Konferansı ile ilgili her yıl düzenlenen Ramsar Yönlendirme Komitesi Toplantılarına aktif olarak katılım sağlamakta ve sulak alanlarla ilgili tüm gelişmeler ve alınan kararlar yakından takip edilmektedir.
AB uyum sürecinde çevre sektöründeki direktiflerin meri mevzuata uyumlaştırma çalışmalarına başlanılmış olup bu kapsamda özellikle AB Su Çerçeve Direktifi’nin uyumlaştırılması ve uygulanmasına odaklanan “Türkiye’de Su Sektörü için Kapasite Geliştirilmesi” başlıklı eşleştirme projesi tamamlanmıştır. Ayrıca gerek Bakanlığımızca gerekse diğer Bakanlıklarca yürütülen projelere ve diğer faaliyetlere aktif katılım sağlanmaktadır.
AB çevre sektöründeki uyum çalışmaları kapsamında; Su Çerçeve Direktifi, Yeraltısularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Direktifi, Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yönetimi Direktifi, Nitrat Direktifine yönelik çalışmalar ile Avrupa Çevre Ajansına (AÇA) yönelik faaliyetler yürütülmektedir. AÇA ile ilintili faaliyetler kapsamında, ülkemizin raporlama yükümlülüğü bulunan konu başlıklarından “Akarsular ve Göller”, “Yeraltısuyu” ve “Su Miktarı” ile ilgili odak noktalıkları görevi Kuruluşumuzca yürütülmekte ve konu ile ilgili olarak raporlamalar gerçekleştirilmektedir.
Ülkemizin raporlama yükümlülüğü bulunan konu başlıklarından “Akarsular ve Göller” ile ilgili odak noktası
görevi yürütülmekte ve konu ile ilgili olarak raporlamalar gerçekleştirilmektedir.
Kuruluşumuz tarafından geliştirilen projelerde tarihi ve arkeolojik kültürel mirasın gün ışığına çıkarılması, kurtarılması ve belgelenerek gelecek nesillere aktarılması konusundaki çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte yürütülmekte ve bu çalışmalara teknik ve maddi destek sağlanmaktadır. (Ilısu ve Hasankeyf kurtarma kazıları ve Restorasyon çalışmaları, Bergama Yortanlı Barajı Paşaılıcası kurtarma kazıları, Deriner Barajından etkilenecek 7 adet Tarihi eseri kurtarma projesi, Güneşli Barajından etkilenecek Tarihi eserlerin kurtarılmasına yönelik çalışmalar, Keban ve Aşağı Fırat baraj gölleri kurtarma kazıları, İzmir-Tahtalı Baraj kazıları, Karkamış Baraj gölleri kurtarma kazıları vb.)
Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü taşkın önleme çalışmalarını etkin bir şekilde sürdürmekte olup, yağış, akış ve baraj seviyelerini günlük olarak izlemektedir. Gerektiğinde ilgili birimlere uyarılar yaparak, gerekli önlemleri almaktadır.
Bu sebeple 09.09.2006 tarih ve 26284 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2006/27 sayılı "Dere Yatakları ve Taşkınlar" ile 20 Şubat 2010 tarih ve 27499 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2010/5 sayılı "Akarsu ve Dere Yataklarının Islahı"na dair Başbakanlık Genelgeleri yürürlüğe konulmuştur.
Ayrıca, Meriç Havzasında Edirne ilinde çeşitli zamanlarda meydana gelen taşkınlar sebebiyle oluşan
zararların giderilmesi, ileride benzer zararların oluşmaması veya asgari düzeyde tutulması maksadıyla
"Türkiye-Bulgaristan Sınır Ötesi Bölgesinde Taşkın Tahmini İçin Kapasite Geliştirilmesi ve Taşkın Kontrolü"
Projesi ve alt bileşeni olan "Meriç Nehri Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Sistemi" konulu projenin ihalesi
Başbakanlık Merkezi Finans İhale Birimince yapılmış, DHI (Danimarka Hidroloji Enstitüsü Türkiye Temsilciliği)
liderliğindeki konsorsiyum yükleniciliğinde Ekim 2008'de işe başlanılmış ve sistemin çalışır vaziyette teslimi
ise 30.04.2010’da tamamlanmıştır.
Bu proje kapsamında, Bulgaristan tarafında yağış-akış ve baraj işletme modelleri kurulmuş, Türkiye
tarafında ise özellikle yağış-akış ile birlikte hidrolik ötelemenin yapıldığı ve taşkın risk alanlarının ortaya
konabildiği sistem geliştirilmiştir. Geliştirilen sistem ile değişik tekerrür debilerine karşılık gelen taşkın
yayılım alanları gerçek zamanlı olarak hazırlanabilmektedir. İlave olarak sisteme müdahale edilmeksizin
gerçek zamanlı veri akışındaki olası aksamaların taşkın tahmini yapılmasını engellememesi sağlanarak çeşitli senaryoların denenmesine imkan tanınmıştır. Sistemin çalışması sorunsuz olarak devam etmektedir.
1. Taşkın Öncesi Yapılacak İşler
• Rasat istasyonlarının Kurulması,
• Uyarı Sistemlerinin Kurulması,
• Haberleşme Sistemlerinin Kurulması,
• Taşkın Planlarının Hazırlanması.
2. Taşkın Sırasında Yapılacak İşler
• Bölge Taşkın Planının Uygulanması,
• Taşkın Planında Olmayan işlerin Koordinasyonu ve Uygulaması.
3. Taşkın Sonrası Yapılacak İşler
• Taşkın Zararlarının Saptanması,
• Geçici ve Acil Tedbirlerin Alınması,
• Taşkın Koruma Tesislerindeki Zararların Tespit Edilmesi.
Devamı için tıklayınız lütfen
Kaynak: DSİ Genel Müdürlüğü
|
|
|
|